Mobilya dergisi:  Hüseyin bey yıllar sonra tekrar merhaba, sizinle sanırım 15 yıl önce tanıştık. O zaman sektörü bir dernek çatısı içinde toplamak ortak bir disiplin içinde Kıbrıst’a üretim yapan firmaların önünü açmak ve ihracat yapmalarını sağlayarak onlara farkındalıkları ulaştırmaya çalışıyordunuz.  Geçen bu süreçte  hem firmanız hem de temsil ettiğiniz üyeleriniz, başta Türk üreticileriyle olmak üzere önemli bir entegrasyon süreci yaşadılar.  Bize  önce firmanızı tanıtıp ardından da Kıbrıs’ta bu bu süreci anlatırmısınız, Kıbrıs’ta dünden bu yana neler yaşandı o günkü üretim teknolojisi, yatırımlar, arz talep dünden bu güne hangi noktaya geldi?

Hüseyin Ciddi Şirketimiz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde Girne merkezli olarak kurulmuş, Lefkoşa ve Gazimağusa bölgelerinde de mağazaları bulunan KKTC'nin en büyük Mutfak & Dolap & Ahşap Dekorasyon firmasıdır. 1975’te babamız tarafından kuruldu. Babamız şirketi 2003’te iki kardeşe devretti. Bir aile şirketi olarak devam ediyoruz. Sektöre Ciddi Mutfak, Ciddi Home ve Trebax adlı üç şirketimizle katkı vermeye çalışıyoruz. Şirketlerimizin en önemlisi ve en büyüğü olan Ciddi Mutfak markamızla sabit mobilya üretiyoruz. Ürün gamımız içerisinde konutlara ürettiğimiz, mutfak, dolap, kapı ve turizm sektörüne yönelik ürettiğimiz otel mobilyaları bulunuyor. Tüm bu ürünlerimizi 11,000 m2’lik fabrikamız ve 180 çalışanımızla gerçekleştiriyoruz. Satışı ise Kıbrıs’ın geneline yayılmış dört mağazamızda gerçekleştiriyoruz. 

Başkent Lefkoşa’da bulunan 4000 m2’lik Ciddi Home mağazamızda ise Türkiye’nin önde gelen ev ve ofis mobilya markalarını halkımız ile buluşturuyoruz. Ciddi Home bünyesinde Lineadecor, Kelebek, Casa, Koleksiyon, Siesta, Alimia, Divani ve ByKepi gibi önemli markalar bulunuyor. 

Trebax firmamızda ise üreticilere hammadde ve aksesuar satışı gerçekleştiriyoruz. Burada mobilyacı arkadaşlara ihtiyaçları olan hammadde, aksesaur ve makine gibi tüm sektör ihtiyaçlarına hitap eden bir ürün gamımız bulunuyor. Trebax bünyesinde AGT, Blum, Mesan, System, Lignadecor gibi aksesuar markaları ve Aes CNC, Tork Makine gibi makine markalarını mobilya sanayi sektörüne sunuyoruz.

Sabit mobilya piyasasında %38’lik pay ile sektör lideriyiz. Bunun yanı sıra hareketli mobilya sektörüne Şubat 2021’de faaliyete geçecek olan 3000 m2’lik yeni fabrikamızda üreteceğimiz ‘MİO’ markasıyla giriş yapmayı planlıyoruz.

Kıbrıs’taki mobilya sektörüne baktığımızda, modern makine yatırımlarına 2005 yılından itibaren, Annan Planı sonrasında inşaat sektörünün ivme kazanmasıyla başlandığı söylenebilir. Gerçekleştirilen bu yatırımlar sayesinde sabit mobilyada sektörün tamamını yerel üretim domine eder hale geldi. Ülkemizdeki en büyük problem 350 civarı olan üreticinin neredeyse tamamının sabit mobilya odaklı çalışmasıdır. Mobilya Sanayicileri Derneği olarak en büyük hedeflerimizden biri sektördeki ürün çeşitliliğinin ve inovasyonun artırılmasını sağlamaktır. Son beş altı yıldır hareketli mobilya sektörüne yapılan yatırımlar umut vaad etmekte, bu sayede yerel markaların bu sektördeki varlığı gelişmektedir. 
 

Mobilya dergisi: Kıbrıs’taki üreticilerin ana tedarikçileri kimlerdir, Türkiye ithalatın yüzde kaçını karşılıyor.  Ürün  tedarikinde  bir güçlük yaşıyormusunuz,  rekabet noktasında Türk ürünleri pazarda nasıl karşılanıyor?

Hüseyin Ciddi:Kıbrıs’ta gerek hammadde gerekse bitmiş mobilya ithalatındaki en büyük tedarikçi Türkiye’dir. Bu konuda KKTC’ye yapılan ithalatın %90’dan fazlası Türkiye’den karşılanmaktadır. Bunun nedenleri arasında coğrafi yakınlık, uygun fiyat, kolay erişilebilirliğin yanısıra, son yıllarda sektörde yakalanan başarılı tasarım ve kalite konusundaki ivme olarak gösterilebilir. 

Kıbrıs ile Türkiye arasındaki coğrafi yakınlık ve sıkı işbirliği, ürün tedariğinin sorunsuz olmasını sağlamaktadır. Kıbrıs’ın piyasa hacminin ufak olması, Avrupa veya Çin’den doğrudan tedarik edilen ürünlerde hacimsel sıkıntılara yol açmakta, buna karşın, Türkiye’deki distribütörlerden düşük hacimli tedarik yapılabilmekte veya üretici ile doğrudan temas edilerek sıkıntısız tedarik yapılabilmektedir. 

Mobilya Dergisi: Kıbrıs Rum kesimiyle Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasında özellikle mobilya sektöründe ticari ilişkiler ne  düzeyde diğer sektörlerden farklı bir durum yaşanıyor mu. 

    Hüseyin Ciddi: KKTC ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi arasındaki ticareti düzenleyen Yeşil Hat Tüzüğü’ne göre kuzeyden güneye mobilya satışı yasal olarak mümkündür. Ancak pratikte, özellikle markalı ürünlerin satışı neredeyse yok denecek kadar azdır. Bu durum mobilya sektörü için de geçerlidir. Kısıtlı da olsa kuzeyden güneye mobilya ihracatı gerçekleştirilmekte ancak bu ticaret politik konjonktürden yoğun olarak etkilenebilmektedir. Bu durum ticareti müsade edilen tüm üretim sektörleri için geçerlidir. KKTC mobilya sanayicileri olarak hedefimiz, önümüzdeki dönemde kuzeyden güneye mobilya ticaretinin artırılması yönündedir. Bu konuda ileriki dönemde çeşitli girişimler yapılması konusunda çalışmalar gerçekleştirmekteyiz.
 

Mobilya Dergisi: Gerek siz gerekse de kıbrısta üretim yapan diğer üyelerinizden Türkiye ye ve diğer ülkelere ihracat yapan firmalar var mı,Türkiye gibi 85 milyonluk bir pazarda rekabet pazarına girmeyi düşünürmüsünüz,?

Hüseyin Ciddi: 2006 yılında gerçekleştirilen bir kümelenme çalışması ile Türkiye’ye 2010 yılına kadar ürün ihracatı gerçekleştirme fırsatımız oldu. Hatta üç farklı şehirde açtığımız mağazalarla başarılı bir grafik izledik. Bu sayede Türkiye piyasasındaki markalarla rekabet edebileceğimizi görme fırsatı yakaladık. Ancak, Türkiye’de 2010 yılı sonrasında yaşanmaya başlanan ekonomik sıkıntılar ve ticaretin önemli ölçüde barter’a dönmesinden kaynaklı olarak bu piyasadan çekilme kararı aldık. Günümüzde Türkiye’ye KKTC’den mobilya ihracatı bulunmamaktadır. Ancak, şirketimizin 2021 yılında devreye girecek yeni yatırımları sayesinde, üretime başlayacağımız laminant tezgah ürünlerimiz ile yeniden Türkiye pazarına girme planımız bulunmaktadır.
 

Mobilya Dergisi: Kıbrıs’ta üretim yapmanın avantaj ve dezavantajları nelerdir?

Hüseyin Ciddi: Kıbrıs’taki piyasanın ufak olması hem avantaj hem dezavantajdır. Piyasa hacminin küçük olması, yurt dışından gelecek yatırımcıların tehdit oluşturmasını engellemektedir. Bununla birlikte, pazarın küçüklüğü inovasyon yatırımlarının önünde engel teşkil etmekte, hammadde sipariş hacminin küçüklüğünden maliyetlerin artmasına neden olmaktadır. Türkiye’nin yakın olması, buradaki tüketicinin mobilya alışverişi için Türkiye’deki markalara kolaylıkla erişebilmesini sağlamakta ve buradaki üreticiyi zorda bırakmaktadır.