Büyüyen bir Pazar Afrika : Nesip Uzun/Mobilya dergisi

Mobilya Dekorasyon Dergisi - Mobilya Dekorasyon - Dergi - Yayın - İletişim - Dergi - furniture - wood - design - dizayn - aksesuar - kenarbandı - edgeband - makine -woodworking - woodworkingmachinery - fair - mobilya fuarları - woodworking machinery - ahsap makineleri- glue-yapıştırıcı tutkal-

Büyüyen bir Pazar Afrika : Nesip Uzun/Mobilya dergisi

16-03-2021
Büyüyen bir Pazar Afrika : Nesip Uzun/Mobilya dergisi
Dergimizin bu sayısında çok önemli bir pazarı , Afrika pazarını bütün ayrıntılarıyla ele alıp makro ölçüde mobilya sektörü açısından uygun koşulları da inceleyeceğiz. Kimi zaman tek tek ülkeleri genelde de kıta Afrikası genelinde iş ve yatırım olanaklarıyla pazarın makroekonomik koşullarını ele alacağız.Bu çalışmayı hazırlarken pek çok yurtiçi ve yurtdışı özel-resmi kaynakları inceleyip sağlıklı bir sentezle bölgenin ekonomik yatırım ve siyasal konumunu ortaya koymaya çalıştık. Bu bazda da pazardaki aktörleri beklenti ve hedefleri dünden bugüne incelemeye çalıştık. Bölgede aktörlerin çok sık değiştiği bu kıtada politik argümanların değişmesiyle pazarın aktörlerinin de sık sık değiştiğine tanık oluyoruz. Özellikle Kuzey Afrika’da son on yıl içinde Arap baharı adıyla başlayan ve tüm kuzey Afrikayı ardından ortadoğuyu etkileyen yeni yüzyılın büyük paylaşım ve rekabet arenasında değişen aktörleri güç kaynakları, büyük sermaye guruplarını ve ardındaki ülkeleri gördük . Bu süreç 2020 yılının son çeyreğinde tüm canlılığıyla devam ediyor.

 

Bölgedeki güç savaşları bölgesel ittifaklar, dinsel aşiret ve kabile savaşları ile devam ediyor.  Bu nedenlede demokrasının yerleşmediği ve devlet otoritesinin yerine farklı güç kaynaklarıyla kabile ve aşiretlerin eğemen olduğu bu topraklarda gerek Türkiye açısından gerekse de farklı ülkeler bazında özellikle Afrikanın kuzey bölgeler  için   yatırımçı açısında riskli kategorisindeki ülkeler diyebiliriz.  Demokrası söylemleriyle yeniden dizayn edilen bu ülkelerde eski düzeni aratacak yıkım ve felaketler  bu gün de sürüyor. Bu nedenle belirsizlik içindeki bu pazarlarda   aktörler günden güne, seneden seneye  değişken olabiliyor.

 Pandeminin 2. Fazını yaşadığımız şu günlerde Haziran sonrasında canlanan ekonomik ilişkiler üretim ve pazarlama faaliyetleri gerek yurtiçinde gerekse de uluslararası ticarette yeni bir hareket getirdi. Bu amaçla Türkiye’de de  pandeminin yarattığı negatif ekonomik durumu

iyileştirmek için hem firmalar bazında hem de hükümet düzeyinde önemli kararlar alındı,  pek çok etkinlikler gerçekleştirildi.

 Fiziki temas ve iletişimin mikro düzeyde olduğu pandemi koşullarında yeni normalde yaşamın her alanında ilişki ve davranışlar iletişim biçimleri yeni bir formata dönüştü. Ticaret, eğitim, diploması ve iş hayatı dijitale taşındı, neredeyse yaşamımız online oldu. Uluslararası toplantı ve konferanslar ikili iş görüşmeleri dijital platformlarda gerçekleşti.

 Bu çalışmaların bir bileşkesi olarak da Türk ve Afrika iş dünyası, "Türkiye-Afrika: Pandemi Sonrası Dünyada Güçlü Ortaklar" temasıyla sanal platformda bir araya geldi. T.C. Ticaret Bakanlığı ve Afrika Birliği iş birliğinde Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) tarafından 8-9 Ekim 2020 tarihlerinde Türkiye-Afrika Ekonomi ve İş Forumu Sanal Platformu gerçekleştirildi.

Afrika İş Konseyleri'nin faaliyetleri çerçevesinde, Türkiye'nin bu ülkelere olan ihracatının arttırılması ve çeşitlendirilmesi, ortak yatırımların teşviki amaçlanmaktadır. Buna paralel olarak, sözkonusu ülkelerde, iş konseyleri ortak toplantıları düzenlemenin yanısıra, Türk ürünlerinin tanıtımına yönelik Türk İhraç Ürünleri Fuarları'na destek verilmektedir. Söz konusu ülkelerde Türk firmalarının gerçekleştireceği yatırımlar ile uzun dönemde Kıta Afrikası'ndaki mevcut potansiyelin firmalarımızca değerlendirilmesi mümkün görülmektedir.

 80 ülkeden 33 bakan, 2 bin 500 iş insanı, 45 üst düzey konuşmacı buluştu; 253 sektörel görüşme yapıldı ve 70 bine yakın kişi sosyal medyadan takip etti. Türkiye ile Afrikalı iş insanlarının pandemi nedeniyle ilk kez online olarak buluştuğu Türkiye-Afrika Ekonomi ve İş Forumu'na, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı ve 50 milyar dolarlık ticaret hacmini hedef olarak ortaya koydu.

(bu kırmızı yazılar atılacak ) İç piyasada konut sektörünün büyüme oranı ve ihracat gelirlerinin büyük bir bölümünü oluşturan Avrupa ve Ortadoğu pazarının seyri, mobilya sektörü ihracatının önceki yıllara oranla    daha iyi bir yıl olacağına işaret ediyor.

Özellikle Ortadoğu pazarında yaşanan sorunların giderilmesi ve sektörün önünün açılması Türk mobilyacılar için oldukça önemli. Öncelikli hedefleri Avrupa ve Afrika pazarları olan mobilyacılar, söz konusu pazarlar üzerinde çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürüyor. Özellikle Afrika kıtasında yakalanmış olan ivmenin artırılması planlanıyor. Ortadoğu ülkelerine ticaretin sağlıklı bir hale gelmesi içinse yaşanan sıkıntıların bitmesi bekleniyor. Tüm bunların yanı sıra Güney Amerika da Türkiye mobilya ihracatçısının hedeflediği pazar ülkeler arasında. 

 Makro seviyede, Afrika’ya yatırım yapma konusundaki belirsiz niyetler gerçek taahhütlere ve aksiyonlara dönüşüyor. Bunun iyi bir örneği, özel aracı kurumların yönettiği Afrika fonlarının sayısı. Geçtiğimiz günlerde özel sermaye konusunda uzman en büyük global şirketlerden biri olan Carlyle Grubu, yaklaşık 700 milyon dolar yatırım toplamayı başararak -hedeflediğinden yüzde 40 daha fazla- Sahra Altı fonunu kapattı. Bunu, 350 milyon ila 1 milyar dolar arası bir dizi benzer Afrika fonunun kapanması izledi. Endüstri kurallarına göre, bu fonların önümüzdeki birkaç yıl içerisinde Afrika’ya yatırılması gerekiyor.  Artık Afrika’da nasıl yatırım yapılması gerektiğine dair açık ve acil bir tartışma yapılması gerekiyor. Bir dizi global ve yerel yatırımcılar incelendiğinde öne çıkan üç tema şöyle sıralanıyor:

 Neden Afrika,  burada yatırım imkanları nasıldır?

Afrika’nın ekonomik geleceğini tanımlayan unsurların başında kıtanın boyutu ve ölçeği, doğal kaynakları ve nüfusu geliyor. Afrika toprakları; Hindistan, Çin, Kuzey Amerika ve Batı Avrupa’nın toplamından daha büyük. Dahası, Afrika nüfusu da Hindistan ve Çin’inkiyle yarışıyor ve önümüzdeki on yılda her iki ülkeninkini de geçecek. Bu büyük avantajın diğer tarafı, en iyi yatırım kategorisi fırsatlarını saptamanın zor olması. Çoğu yatırımcı sahada tam zamanlı bir ekip bulundurma lüksüne sahip değil. Bir tarafta halihazırda toplanmış olan ve Afrika’ya aktarılması taahhüt edilmiş rekor miktarda global sermaye var. Diğer tarafta ise müthiş yatırım fırsatları sunan çok sayıda başarılı Afrikalı işletme var. Ancak çoğu zaman bu iki taraf birbirini bulamıyor veya dış yatırımla zaten başarılı yerel işletmelerin birlikteliğinin ortaya koyduğu potansiyeli tam olarak anlayamıyor. 

Yatırım yapacak yer arayan sermaye ile yatırım fırsatlarının buluşamaması, çözüm bulmak Afrika’nın gelecekteki büyümesi açısından hayati öneme sahip. Orta ve uzun vadede yerel sermaye pazarlarının artan verimliliği, hükümetlerin ve ticaret örgütlerinin “iş yapma kolaylığını” artırmak için alacağı aksiyonlar ve ekonomik koşulların iyileşmesi, bu duruma çözüm bulunmasına yardımcı olacak. Kısa vadede, nitelikli kurumsal aracılara yol göstermeleri için, hükümetler ve yatırım kollarına da fırsatlar yaratmaları için büyük görev düşüyor. 

2. Sürdürülebilirlik imkanları nelerdir?

Bugün bir dizi unsur Afrika’ya yatırım yaparken sürdürülebilirliğin tartışma götürmez bir gerçeklik olacağını gösteriyor. Afrika’nın tarihsel haksızlıkların farkında olan gençlerin ağırlıkta olduğu bir milyarın üzerindeki nüfusu, Afrika hükümetlerinin yatırım politikaları ve regülasyonları üzerinde güçlü bir baskı oluşturuyor. Hemen her yatırım bölgedeki sosyal şartları hesaba katmak zorunda.

Geleneksel global yatırım çevrelerinde sürdürülebilirlik, riske uyarlanmış getiriler ve siyasi risk derecelendirmeleri gibi faktörlerin yanında temel bir gereklilik olarak yerini almaya başladı. Sürdürülebilir getiri devamlı bir kar akışından daha fazlasına işaret ediyor. Bir yatırımın türü, zamanlaması ve yapısı bakımından sosyal sorumluluğa işaret etmesinin yanı sıra bu aynı zamanda sosyal bir sözleşme anlamına geliyor;

3. Yatırım için olgunlaşan gerekçeler

Afrika’da müthiş yeteneklere, çok iyi bir geçmiş performansa ve parlak bir geleceğe sahip pek çok Afrikalı şirket var. Doğal olarak başka yerlerdeki yatırımcılar onlarla işbirliği yapmak ve büyüme potansiyellerini paylaşmak istiyor. Ortaklık pazarlıklarının çoğunluğunda niyetler fırsatçı ya da iyiliksever değil; basit olarak iyimser. Ve sürdürülebilirlik konusu en baştan itibaren önemli bir nokta olarak öne çıkıyor.

İş dünyası ve hükümetler için küresel tahminler ve niceliksel analiz konularında uzmanlaşan İngiliz araştırma şirketi Oxford Economics’in yayınladığı rapor, Afrika’nın büyüme trendinin devam edeceğine işaret ediyor.
Satınalma gücündeki büyüme ile beraber tüm kıtada gelirlerde bir yeniden dağıtım gerçekleşecek.
Afrika, 2000 yılından bu yana yılda yaklaşık yüzde 5 oranında büyüyor. Rapora göre, kıtanın ortalama gayrisafi yurtiçi hasıla büyümesi önümüzdeki 10 yıl boyunca dünyanın diğer bölgelerinden daha yüksek olacak.
Cape Town ve Johannesburg’un yanı sıra Tanzanya’nın başkenti Dar es Salaam ve Angola’nın başkenti Luanda, Afrika’nın kentsel ekonomik devleri kulübüne girecek.
Ekonomik büyüme ve nüfus artışıyla birlikte, Afrika’daki kentleşme de diğer kıtalara göre daha hızlı gerçekleşecek.
8 Kasım’da yayınlanan çalışma 43 ülkeden en büyük ekonomilere ve nüfus oranlarına sahip 96 şehri kapsıyor. Afrika’nın önde gelen şehirleri kıtanın gayrisafi yurtiçi hasılasına yaklaşık yüzde 36, yani 700 milyar dolar oranında katkı sağlıyor ve rapor göre bu rakam 2030 yılına kadar 1.700 trilyon dolara çıkacak.
Araştırma yapılan 96 şehrin 51'inde nüfus yüzde 50 artacak. Nijerya’nın ekonomik başkenti olan Lagos, 2030’da 25 milyon nüfusuyla kıtadaki en kalabalık şehir olacak.
Dar es Salaam yeni gelişen orta sınıf hane halkı sayısında en büyük artışı gösterecek (5.000 ila 20.000 dolar arası yıllık gelir).
2030 yılında en yüksek gayrisafi yurtiçi hasılaya sahip olacak olan Johannesburg’da yılda 70,.00 dolardan fazla kazanan zengin hanelerin sayısında da artarak 475.000'e ulaşacak. 2030 yılında kişi başına gelir açısından en zengin 15 şehirden altısı Güney Afrika'da yer alacak.
Listenin başında ise Orta Afrika ülkesi Gabon’un başkenti Libreville yer alıyor.

Tüketici harcamaları artacak


Harcanabilir gelirin yılda ortalama yüzde 5,6 oranında artması ve toplam satınalma gücünün 420 milyar dolardan 1 trilyon dolara çıkması bekleniyor.

Satınalma gücündeki büyüme ile beraber kıtadaki gelir dağılımı da yeniden şekillenecek. Öngörüye göre Sahara Altı Afrika, Kuzey ve Güney Afrika’ya göre daha hızlı bir büyüme yaşayacak.
2030’a gelindiğinde Johannesburg ve Kahire gibi günümüzün gelişmiş şehirlerinin satınalma güçleri ikiye katlanacak, Nijerya’nın başkenti Abuja ile Angola’nın başkenti Huambo’nun satınalma güçleri ise beş kat artacak.

Türkiye mobilya sektörü, Ortadoğu’daki sıkıntılar nedeniyle   Avrupa ve Afrika pazarına odaklanmayı planlıyor. Sektör, üç yıl içinde en az 10 milyar dolar ihracat hedefliyor. Genel yapısı itibariyle iç pazar temelli büyüyen mobilya sektörünün performansı, ağırlıklı olarak yeni konut inşaatlarına ve gelir seviyesindeki artışa endeksli bir seyir izliyor. Dolayısıyla son 10 yıldır başta İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirler olmak üzere ülke genelinde çok hızlı büyüyen konut sektörü, beraberinde mobilya talebini de artırdı. Artan taleple birlikte asırlardır küçük işletmeler halinde, geleneksel üretim tarzıyla faaliyet gösteren sektörün yapısı da değişmeye başladı. Küçük işletmelerin yerini dünya standartlarında üretim yapan büyük işletmeler almaya başladı. Ve Türkiye mobilya sektörü günümüzde 35 bine yakın işletmesi ve 500 bine yakın çalışanı ile yaklaşık 10 milyar dolarlık bir pazar büyüklüğüne ulaştı. Sektörün 2020 yılını pandemi koşullarına rağmen pozitif bir büyüme ile kapatacağı  öngörülüyor. 

 

Ortadoğu sıkıntılı; rota, Avrupa ve Afrika pazarı

Türkiye mobilya sektörü yarattığı katma değer açısından ülkenin önde gelen sektörleri arasında yer alıyor. Mobilya, özellikle ihracatta yerli kaynakları en çok kullanan ve ithal hammadde girdilerine bağımlılığı en az olan sektör olması itibariyle cari açık finansmanına da büyük katkı sağlıyor. Dolayısıyla sektörün öncelikli gündeminde dış pazarlar yer alıyor. Son 10 yılda her yıl katlanarak büyüyen ve ihracatını sürekli arttıran mobilyacıların en büyük ihracat pazarını Irak oluşturuyor. Irak’a yapılan ihracat, sektörün toplam ihracatının neredeyse dörtte biri. Libya ve Suudi Arabistan gibi diğer önemli pazarlar özellikle yüksek vergiler ve kısıtlamalar nedeniyle 2020 yılında önemli gerilemeler yaşadı,    Dolayısıyla başta Suriye’de devam eden savaşın seyri olmak üzere Kuzey Afrika pazarında büyük sıkıntı yaratan Mısır’daki belirsizlik ve farklı siyasal tercih ve eğilimlerden dolayı mobilya sektörünün bu pazarlardaki etki ve gücünü düşürdü. Pazarda farklı aktörlerin oluşmasına neden oldu. Bölgede belirsizlik  ve Türkiye aleyhine ekonomik-siyasal etmenler sürüyorç 2020 yılı Aralık sonuna geldiğimizde   Libya, Mısır gibi ülkelerde Türkiye’nin eski gücü yok özellikle Libya’da her an değişen siyasal güç dengeleri burada işlerin kısa zamanda düzelme şansının da olmadığını gösteriyor. Türkiye’nin desteklediği siyasal güçlerin başkent dışında önemli bir gücünün olmaması Fransa, Rusya, İtalya ve mısırın bölgede desteklediği Hafter güçleri ve diğer aşiretlerin halen savaş içinde olmaları bu haliyle de güvensiz ülke kategorisinde bir durum yaratıyor diyebiliriz.

Performans dinamikleri

 Özellikle Ortadoğu pazarında yaşanan sorunların giderilmesi ve sektörünün önünün açılması Türk mobilyacılar için oldukça önemli. Öncelikli hedefleri Avrupa ve Afrika pazarları olan mobilyacılar, söz konusu pazarlar üzerinde çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürüyor. Özellikle Afrika kıtasında yakalanmış olan ivmenin artırılması gerekiyor. Ortadoğu ülkelerine ticaretin sağlıklı bir hale gelmesi içinse yaşanan siyasal sıkıntıların bitmesi bekleniyor.  Bu da firmalardan çok devletler düzeyinde bölgeye barışın gelmesiyle çözülecek bir konu.

        Afrika’ya Bölge dışından yapılan ithalatın yaklaşık% 45'i Çin'den geliyor, ardından İtalya ve Türkiye tarafından uzaktan takip ediliyor.

Bölge dışından yapılan çoğu ithalat Güney ve Kuzey Afrika'ya yöneliktir. Güney Afrika, esas olarak Çin, Almanya ve İtalya'dan ithal edilen Güney bölgesindeki en büyük mobilya ithalatçısıdır. Kuzey Afrika'da en büyük mobilya ithalatçısı Fas (çoğunlukla Çin, İspanya, Fransa ve İtalya'dan ithalat yapan bir ülke), bunu Cezayir, Mısır ve Libya izliyor.

 2017'de tüketimi 500 milyon ABD Dolarını aşan Afrika'daki ana mobilya tüketici pazarları Güney Afrika, Nijerya, Cezayir, Mısır, Fas ve Sudan'dır. Kuzey Afrika, Batı Afrika ve Güney Afrika ise  kişi başına düşen mobilya tüketiminin en fazla olduğu bölgelerin başında geliyor, Bu bölgelerde göç vb nedenlerle kentlerde yoğunlaşan  ve nüfusu 1 milyonu aşan 59 büyükşehir bulunmaktadır.

Afrika'da görünür mobilya tüketimi (perakende satış hariç üretim veya ithalat fiyatlarında) 2017 yılında 9.8 milyar ABD dolarıydı. (kişi başına 8 ABD Dolarıdır ve toplam küresel mobilya tüketiminin sadece% 2'sini temsil etmekteydi. Bu gün bu oran çok daha fazla artmıştır.

Afrika’daki toplam mobilya ithalatının (hem iç Afrika ticareti hem de bölge dışından ithalatlar dahil) 2017’de 3 milyar ABD Dolardır. . Afrika’da tüketilen mobilyaların yaklaşık% 32’si bölge dışından ithal edilmekte ve% 68’i ülke içinde üretilmektedir. .

2017 yılında, toplam Afrika mobilya üretimi 2017 yılında 7,5 milyar ABD doları olmuştur ve Afrika'da üretilen mobilyaların yalnızca% 10'u ihraç edilmiştir, başlıca ihracatçı ülkeler Mısır, Güney Afrika, Fas ve Tunus'tur.

Bu gün Afrika'daki mobilya endüstrisinde genel durum nedir?

1.3 milyar nüfusu ve kişi başına GSMH  yaklaşık 1.700 ABD doları olan Afrika mobilya pazarı hacminin  yaklaşık 10 milyar ABD doları olduğu tahmin edilmektedir. ( 2020 sonu CSIL verisi)

KUZEY AFRİKA/ CEZAYİR;

Kuzey Afrika, toplam Afrika mobilya pazarının yaklaşık üçte birini oluşturuyor.Afrika arap baharı öncesinde Türk mobilya sektörü için parlayan ihracat merkezlerinden biri olan ve Kuzey Afrika içinde en büyük Pazar olan Cezayir’de Türk firmaları  bölgenin yeniden yapılanmasından sonra bu pazarda da önemli kayıplar yaşamıştır. 

 Mobilya tüketimi, Cezayir nüfusunun çoğunun yaşadığı kıyı bölgesinde yoğunlaşmıştır. Cezayir mobilya pazarı, hidrokarbon kaynaklarından elde edilen gelirlerin azalmasının bir sonucu olarak şimdi kısmen dondurulmuş olan iddialı hükümetin devlet konut inşaat planlarından yararlandı. Yine de , mobilya tüketiminin gelecek yıllarda daha da artması bekleniyor.

Kaynak: CSIL, 2019 Afrika raporu

Cezayir’de Tüketim değerinin yaklaşık yüzde 60-70'i yerel üretimden karşılanmaktadır. Cezayir mobilya endüstrisinin büyük çoğunluğunu zanaatkarlar ve küçük üreticiler oluşturmaktadır. Son yıllarda, modern bir endüstrinin gelişimi, ithalatçıların güçlü rekabeti, ülkedeki odun kaynaklarının neredeyse var olmayan bağışları (mobilya sektörü, hammaddelerin çoğunu ithal etmek zorundadır) ve sektör. Yüksek ithalat tarifelerinin oluşturulması ve endüstriyel mobilya projelerinin finansmanında teşvikler dahil olmak üzere hükümet politikasında yakın zamanda yapılan değişiklikler, kademeli bir endüstriyel gelişmenin yolunu potansiyel olarak açabilir. Son iki-üç yılda, şu anda ülkenin en büyük mobilya üreticileri arasında yer alan birçok mobilya ithalatçısı, panel tedarikçisi, inşaat şirketi tarafından üretime yatırım yapılmıştır. Bazılarının yakın zamanda tamamladığı veya yatırımlarını tamamladığı için üretimlerinin artması bekleniyor. En genç ve hızlı gelişen şirketler arasında Louai, NDO, Mobis vb. şirketler bulunmaktadır.

 

GÜNEY AFRİKA

Güney Afrika'da, büyük ve gelişmiş Güney Afrika mobilya pazarı önemli bir rol oynamaktadır. Ülkenin mobilya tüketiminin 1 milyar ABD dolarının oldukça üzerinde olduğu tahmin edilmektedir. Yine de, son on yılda mobilya tüketiminde bir düşüş, esas olarak olumsuz ekonomik durum nedeniyle azalan talep nedeniyle kaydedildi. İç talebin yaklaşık% 50'sini karşılayan ithalat yaklaşık 800 milyon ABD doları seviyesinde bulunuyor. Çin pazar penetrasyonu güçlü ve artıyor. İthalattaki hızlı artış yerel oyuncuların, özellikle de küçük şirketlerin pazar paylarını aşındırıyor.

 

Mobilya imalatı sektöründeki şirketlerin% 80'i mikro işletmeler olarak sınıflandırıldığı ve on veya daha az kişiyi istihdam eden yerel mobilya endüstrisi oldukça bölünmüştür.

 

 

Güney Afrika’da başlıca mobilya üretim bölgeleri

 

En büyük oyuncular, genellikle dikey olarak entegre olmuş (hammadde üretiminden lojistiğe, perakende satışlara) ve farklı işletmelerde faaliyet gösteren büyük gruplardır. Piyasaya birçok tanınmış markayı (hem yerel hem de uluslararası) tedarik ediyorlar ve çoğunlukla büyük ölçekli organize perakendecilere hizmet ediyorlar. Bravo Group, Coricraft, KAP, House of Motani ve Bidvest önde gelen oyuncular arasında yer alıyor. JD Group (Pepkor Holdings'in bir parçası), Lewis Group ve Shoprite Holdings (OK Furniture) en büyük mobilya perakendecileri arasındadır: toplu olarak yerel pazarda tahmini yüzde 45 paya sahiptir. Niş bir pazar olan üst düzey segment, üst düzey iç mağazalardan ve / veya mimarların kanalından karşılanır. Doğrudan showroomlarla çalışan Avrupalı şirketlere örnek olarak Bulthaup, Franke, Schmidt Kitchens, Roche Bobois, Ligne Roset, Minotti by Limeline verilebilir.

 

Güney Afrika bölgesinde Mozambik, zengin ve kapsamlı doğal kaynaklara sahip bir ülke. Mobilya pazarı boyut olarak hala sınırlıdır (ana pazarlar Maputo, Nampula ve Beira iken, Maxixe, Xaixai, Quelimane ve Tete ikinci seviyededir), ancak bir perspektiften, kırsaldan kente göç ile birlikte kentsel alanlarda orta sınıf, potansiyel olarak konut ve mobilya talebini artıracaktır. Hızla büyüyen potansiyel turizm endüstrisi, daha yüksek katma değerli doğrama ve mobilya için ek talep sağlamalıdır. Yine de şu anda (ucuz) ithal ürünler önemli bir paya sahip. Perakendeciler, büyük mağazalar, yapı marketleri, yerel olarak büyük ekranlı showroomlarla çalışan hipermarketler arasında Home Center Lda, Protea, Ok Furnishers, Multimoveis, Premier-MICA, Shoprite, GAME vb. Yer alır. Yerel mobilya üretim sistemi, nispeten büyük birkaç mobilyacıdan oluşuyor.  

Kaynak: Africa Furniture Outlook, CSIL, 2019

DOĞU AFRİKA

Doğu Afrika, toplam Afrika mobilya pazarının yalnızca yüzde 10'undan biraz fazlasını oluştursa da, bölgenin bazı ekonomileri son zamanlarda hızlı büyüme gösterdi. En büyük mobilya pazarı Kenya'dır: ulusal mobilya tüketiminin 600 milyon ABD doları olduğu tahmin edilmektedir (üretici fiyatlarıyla). Yerel mobilya endüstrisi iki farklı bölümden oluşur: küçük ila orta / büyük firmalardan oluşan resmi bir mobilya endüstrisi (büyük firmalar çok azdır) ve mikro ve küçük işletmelerden / bireysel atölyelerden oluşan Jua Kali sektörü. Kenya'nın her yerine yayılmış olan Jua Kali sektörü, çoğunlukla manuel araç ve ekipmanların ağırlıklı olarak kullanılmasıyla karakterize edilir ve çoğu zaman optimum üretkenlik ve katma değerin altında sonuç verir. Resmi sektör, büyük ve orta ölçekli firmaların çoğunluğu Nairobi, Sahil ve Doğu bölgelerinde bulunan kentsel bölgesel merkezlerde kümelenmiştir. Üretim sistemine benzer şekilde, perakende pazarı da nispeten az gelişmiştir ve toplam pazarın yalnızca% 30'unun organize perakende kanallarından hizmet verdiği tahmin edilmektedir. Organize perakende pazarında faaliyet gösteren şirketlere örnek olarak Furniture Palace ve Victoria Courts verilebilir. Bazı şirketler, örneğin ürün portföylerine yabancı markaları dahil etmek ve müşterilere hizmet sunmak gibi, ürün tekliflerini giderek daha çekici hale getirmeye çalışıyor.

 

Benzer özelliklerle Tanzanya, hala gelişmemiş ancak orta vadede büyüme potansiyeline sahip olması beklenen bir mobilya pazarı sergiliyor. Son zamanlarda hükümet, yüksek ithalat vergileri uygulayarak ve hükümet binalarında yerel odun kullanılmasını zorunlu kılarak yerel üretimi artırdı. Kayıt dışı sektör, özellikle kırsal alanlarda yaygındır. Mobilya üretimi birkaç yerel kümede yoğunlaşmıştır. En önemlilerinden biri, Dar es Salaam'daki Chang'ombe Yolu yakınında bulunan Keko'dur. Yüksek hammadde maliyeti, zayıf enerji temini, teknoloji, altyapı, olumsuz vergiler ve harçlar gibi olumsuz faktörler yerel üretimi olumsuz yönde etkilemiş, yüksek üretim maliyetlerine ve dolayısıyla ithalata göre rekabet gücünü kaybetmeye neden olmuştur. Son yıllarda, bazı eski ithalatçılar artık yerel olarak üretim yaparken, bazı yerel üreticiler Tanzanya'da ürettiklerini tamamlamak için mobilya ithal ettiğinden, yerel üreticiler ile ithalatçılar arasındaki ayrım bulanıklaştı.

 

Doğu Afrika'da da dikkate değer, son zamanlarda ekonomik büyüme gösteren bir ülke, yaşam standartlarında önemli iyileştirmeler ve iş dostu bir ortam. Ülke odun kaynakları bakımından fakirdir ve mobilya endüstrisi çok parçalıdır ve ağırlıklı olarak MKOBİ'ler, kooperatifler ve bireylerin hakimiyetindedir. Büyük ölçekli endüstriyel mobilya üreticileri yoktur ve modern mobilya kavramı ülkenin her yerinde o kadar gelişmemiştir. Yine de son yıllarda ahşap işinin önemini ve ülke ekonomisine katkısını kabul eden hükümetin desteğiyle sektör de büyümektedir. Sektörü desteklemeye yönelik girişimler arasında Made in Rwanda Politikasından bahsetmeye değer. Ruanda'da kişi başına mobilya harcamaları, Kenya gibi diğer Doğu Afrika ülkelerindeki kişi başına mobilya tüketiminden daha düşük, hala düşük. Öte yandan, kamu yatırımları, gelişen inşaat sektörü ve yükselen ve büyüyen bir orta sınıf, gelecekteki talebin potansiyel itici güçleridir.

 

 

GÜNEY AFRIKA -KÜRESEL BAKIŞ • Güney Afrika en gelişmiş ve gelecek vadeden pazarlardan biri olup aynı zamanda yükselen piyasa ekonomisi ile de dünya ekonomisine de olumlu katkıda bulunmaktadır • Güney Afrika dünyanın sanayileşmiş 26 ülkesinden biridir • Ülke ayrıca Afrika kıtasına giriş kapısı olarak kabul edilir • Güney Afrika, Afrika Kıtasının GSYİH‘nın yaklaşık % 25 ‘ini karşılayan kıtanın en büyük ekonomisine sahiptir • Dünya Bankasına göre, 2010 yılında Güney Afrika iş yapma kolaylığı açısından dünyadaki 183 ülke arasında 34.sırada yer almıştır • JSE Menkul Kıymetler Borsası Afrikanın en büyük ve en gelişmiş Menkul Kıymetler Borsası olup dünyanın 20 borsasından biridir • Güney Afrika dünyanın en büyük altın, platin, rodyum, krom, manganez ve vanadyum gibi minerallerin en büyük üreticisi olmaya devam etmektedir. • Güney Afrika küresel manganez rezervlerinin %80‘inin, kromun % 72‘sinin, platin grubu metallerinin %88’inin, altının %40’ının ve vanadyumun % 27’sinin sahibidir

Türk Firmalarının Afrika’yla Ekonomik veTicari İlişkilerde Karşılaştıkları Sorunlar (1)

• Karşılıklı Vize Temininde Yaşanan Sorunlar • Kalifiye Eleman Bulma ve Çalışma İzni Temininde Yaşanan Sorunlar • Akreditif ve Teminat Mektupları Temininde Yaşanan Sorunlar • Gümrük mevzuatlarında olagelen değişiklikler ve gümrük işlemlerinin işleyişindeki aksaklıklardan kaynaklanaan sorunlar • Yatırım olanakları ve mevzuatla ilgili bilgi temininde yaşanan sıkıntılar • Ani ve kimi zaman yazılı olmayan mevzuat değişiklikleri • Ulaştırma alanında yaşanan sıkıntılar • Doğrudan bankacılık sistemlerinin olmaması, Türk ve Afrikalı bankalar arasında muhabirlik ilişkilerinin bulunmamasından kaynaklanan sorunlar

Türk Firmalarının Afrika’yla Ekonomik veTicari İlişkilerde Karşılaştıkları Sorunlar

• Lojistik Pahalılık • Gümrüklerde Referans Fiyat Uygulaması • Enerji Kısıtlaması • Siyasi Ekonomik İstikrarsızlık • Dolandırıcılık,Güvenlik • İkili Anlaşmaların Eksikliği • Ulaşım

Afrika’da yatırım olanakları ve fırsatlar:

Afrika’da Yatırım: Gelişen bir Ortam • Çalışma Ortamı gözle görülür bir hızla gelişmektedir… • 54 ülkenin yalnızca 35’inde demokrasi var (1991 yılındaki 8 ülke ile karşılaştırıldığında) • Birçok Ülke kendi İş Ortamlarını geliştirmiştir . Makro ekonomik istikrarı gözden geçirerek revize ettirilmesi . Siyasi istikrarın arttırılması ve sürdürülmesi . Şeffaflığın arttırılması ve karar vermenin geliştirilmesi . Özelleştirme girişimleri . Yolsuzluğun azaltılması . Yatırımın tanıtımı ve korunması . Bölgelerarası girişimlerin desteklenmesi

İmalat Sanayi Ülkedeki sanayi üretimi çok sınırlı ve verimsiz olduğundan talebikarşılayamamaktadır. Bu nedenle, hemen her türlü sanayi ürünü ithaledilmektedir. Uzak doğu ürünleri ucuz fakat düşük kaliteli, Avrupa ürünleri isekaliteli fakat çok pahalıdır. Bu bağlamda, Türk ürünlerinin  kalitesi ve uygun fiyatıyla Afrika pazarında rekabet imkanları vardır.

Kaynaklar:

-Mobilya dergisi sektör arşivi.

-CSIL, 2019 Afrika raporu.

-Tuik verileri

-İgeme verileri

-

 

yazar

Nesip Uzun-editor yazısı

E-bülten için e-posta bırak