AGT Pazarlama Müdürü Özge Sipahioğlu :

AGT, marka gücü ile sektörde öncü olmaya devam ediyor

Tüyap intermob fuar'ında yeni ürünleri ve farklı bir konseptle giren AGT ile bütün bu yenilikleri konuştuk.

Firmanın üretim alanı ve ürünleri hakkında kısaca bilgi verir misiniz ?

AGT 1984 yılında Antalya’da kuruldu. Şu anda 5 kıtada 60’dan fazla ülkeye ihracat yapıyor. Aradan geçen 32 yılda öncelikle profil, panel imalatı ile başlayan süreç, bugün geldiği noktada MDF, MDF Lam, Parke, Kapı gibi iç mekan için gereken tüm ahşap malzemeleri üreten bir konuma ulaşmıştır. Dolayısıyla tek bir ürün ile başlayan hikaye, firmayı bugün iç mekandaki tüm ahşap malzemeleri üreten bir dünya markası konumuna getirmiştir.

AGT en son parke imalatına da girdi...

Evet, bizim için nisbeten yeni olan 2015 yılında girdiğimiz bir parke üretimimiz var. Orada da 3 farklı serimizle hareket ediyoruz. AC3  aşınma sınıfı ile, 8 mm Natura adlı bir serimiz var yaklaşık 16 renkte. AC4 aşınma sınıfı ile, yine 8 mm derzli ve derzsiz iki farklı serimiz var. Derzli olana NATURA LINE, derzsiz olana NATURA PLUS diyoruz.

Tabii ki profil imalatçısı olduğumuz için parke ile birlikte süpürgelik bizim olmazsa olmazımız. Parke ile

birlikte 4.5 cm’den 22 cm’e

kadar farklı model ve renklerle gamımızı zenginleştiriyoruz.

Parke, pazarın oldukça rekabetçi bir segmenti. Sizin ürünleriniz hangi segmente hitap ediyor ve pazarın ne kadarına sahip ?

Türkiye pazarının büyüklüğü anlamında yaklaşık 120 – 130 milyon m2 gibi rakamların konuşulduğunu düşünürsek, AGT’nin geçtiğimiz yıl pazarın yaklaşık %10’luk bir bölümünü karşıladığını söyleyebiliriz. Biz bununla da yetinmiyoruz ve geçtiğimiz iki üç ay içerisinde ikinci parke hattı yatırımımızı tamamladık. Böylelikle önümüzdeki yıl parkede 25 milyon metrekare bir metraja ulaşmayı hedefliyoruz. Bu da Pazar payımızın %15, %20’lere çıkmasını sağlayacaktır. Elbette her sektörde olduğu gibi parkede de rekabetçi ve zor bir ortam var. Ama AGT’nin gerek trendleri belirleyen inovatif yaklaşımı ile, ürünlerin yüzey dokusu ve mat renkleri ile gerekse de AGT’ye özel patentli kilit sistemi ile kendi klasmanımızda diğerlerinden ayrıştığımıza inanıyorum. Parkede B, B+ diye tanımlayabileceğimiz bir segmente hitap ediyoruz.

Öte yandan kendi markamızla lamine parkede de araştırma geliştirme çalışmaları yapıyoruz. Sadece laminat parkede değil, lamine parkede bir fırsat olduğuna inanıyoruz.

AGT’nin sektördeki rekabetçi gücü nereden gelmekte ?

Biz planlamada, ürün geliştirme ve üretimde oldukça titiz, araştırıcı ve inovatif bir firmayız. AGT olarak bizim en büyük gücümüz, ekibimizde bulunan mimar ve teknik kadronun, endüstriyel tasarımcıların Ür-Ge, Ar-Ge ekiplerinin güçlü olmasıdır. Bunlarla birlikte diğerlerinden sıyrılarak öne çıktığımızı düşünüyorum.

Biraz da AGT’nin ihracatından ve hedef pazarlarından bahsedelim isterseniz.

Tabii, bizim gücümüzün bir kısmı da üretimimizin %40’lık gibi önemli bir bölümünü ihraç eden bir firma olmamızdan geliyor. Sektörümüzde ihracat alınında birincilikler olmak üzere pek çok ödülümüz var.

Ne mutlu bize ki biz sadece belirli pazarlara hedeflenmiyoruz. Çok geniş bir bayi ağımız var. 60’tan fazla ülkede varız. Segmentasyonumuzu yaparken farklı coğrafyalar için ürünlerimizde farklı dokunuşlar

gerçekleştiriyor, farklı ürünler

geliştiriyoruz.

AGT’nin en büyük pazarları arasında hangi ülkeleri, bölgeleri

sayabilirsiniz ?

Genel olarak baktığımızda pek çok pazarda güçlü olduğumuzu söyleyebilirim. Bunların arasında Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri (MENA), İran, Türki Cumhuriyetler, Doğu Avrupa ve Balkan ülkelerini sayabilirim. Bunlar biribirlerinden kopuk değiller ve paralel gidiyorlar. Türkiye’nin yüzünü güldürmeye ve Türk markasını dünyada duyurmaya devam ediyoruz.

Ekonomi Bakanlığının Türk markalarının yurtdışında tanıtımına, yaygınlaşması ve markalaşmasına yönelik bir marka desteği, TURQUALITY programı var. Biz de geçtiğimiz yıl bu teşviği almaya hak kazandık. Bu sayede, biz de AGT markasını dünyanın her yerinde tanıtıyoruz.

Dünyanın 60 kadar ülkesine mal veren bir firma olarak kendi trendlerinizi belirlerken nelerden yararlanıyorsunuz ?

Dünyanın belli başlı tasarımcılarını, fuarları, örneğin pantone grubunun seçtiği yeni renklerini, tasarım dünyasındaki diğer gelişmeleri, örneğin otomotiv sektöründe neler olup bittiğini takip ediyoruz. Sonrasında bunları ortak bir havuza atıp “biz mobilyada buralardan ne çıkartırız”ı düşünüyor ve ona göre hareket ediyoruz.

Son olarak eklemek istediğiniz birşey var mı ?

Biz üretimimizin %40’ını yurtdışına verdiğimiz için ihracat alanındaki yatırımlarımızı önemsiyoruz ve bu alandaki çalışmalarımızın yoğun bir biçimde devam edeceğini buradan vurgulamak istiyorum. Çünkü dünyanın artık global bir oyuncusu olmak istiyorsanız Türkiye’nin dışında farklı coğrafyalarda da farklı

pazarlama aktiviteleri yapmak

zorundasınız.ö