
Modern toplumlar sanayi, bilgi ve akil çağı yaşarken İstibdat yönetimi altındaki Osmanlı Türkiye’si, Osmanlı hanedan ailesinin son padişahıyla, ülke Avrupalı tefecilerin elinde kapitülasyonlara esir olmuş, ülkede siyasal demokrasi olmadığı gibi ekonomik alanda da boğazına kadar borca batmış, halkı olağanüstü fakirleşmiş durumdaydı. Üretim ekonomisinden yoksun her totaliter toplum gibi ağır vergilerle can çekişiyordu. 1. Dünya savaşı sonrası yaşanan yenilgiyle zaten çürüme içindeki rejim, ağır bir yenilgiden sonra doğusundan batısına işgal altına girdi. 1923’te ilan edilen yeni Cumhuriyet, doğu toplumlarının içinde bulunduğu mistik ve geri kalmışlığın üzerinden yükselerek, yüzünü batıya dönüp pek çok toplumsal dönüşümü de gerçekleştirerek yürüdü. Latin harflerinin kabulüyle eğitimi toplumun geniş kesimlerine ulaştırmak, laiklik, kadınlara seçme ve seçilme hakkı, modern toplum ilkeleri, sanayi yatırımları ve Cumhuriyetin ilanıyla Türkiye kendine yeni bir yol haritası çizdi. Ancak Cumhuriyetin bu kazanımları ne yazık ki son 70 yılda Amerikancı yönetimlerin eliyle yavaş yavaş geri gitmeye ve zamanla Türkiye ekonomisinden siyasal yapısına kadar yeniden dışa bağımlı bir ülke haline getirildi. Laiklik gibi 18. yy’ın en önemli fikir ve toplumsal anlayışı cemaat ve tarikatlar eliyle topluma yabancı birer ideoloji gibi sunularak, Cumhuriyetin yüzüncü yılında küçük kız ve erkek çocuklarımıza ayrı sınıflar oluşturmak ve okullara din dersi hocası dışında ayrıca imam atamalarına kadar hayal edilemeyecek tartışmalara doğru gidiyoruz. Türkiye Cumhuriyet devrimleriyle diğer doğu toplum ve devletlerinden çok farklı bir yönetim modeli benimsedi ve döneminde gelişmekte olan ülkelere örnek bir islam ülkesi oldu. Cumhuriyetin birey ve toplum kazanımlarının, beş yıllık ekonomik kalkınma projelerinin çok gerisinde bir noktaya geldiğimiz bu yüz yılda, dünya ekonomi liginde eğitimden ekonomiye, kişi başına düşen milli gelire kadar küresel ekonomide yüzde birlik bir dilimde üretmeden tüketen bir toplum haline geldik. Bununla övünmek ne kadar doğru!.. Ülkeler ekonomik kalkınmaları GSMH’larıyla, yetiştirdikleri bilim insanlarıyla, dünya çapında düşünce ve yazın insanlarıyla övünebilirler. Ancak bu değerleriyle kalkınmışlık kategorisine girebilirler. Demokrasiyi içselleştiremediğimiz gibi onu da hukuk garabetleriyle elimizden kaçırıyoruz. Türkiye’nin yüzüncü yılında Cumhuriyet’in varacağı durak bu durak değildi. Demokratik müreffeh toplum özleminin gerçekleşmesi dileğiyle yaşasın Cumhuriyet diyoruz.
Saygılarımla
Nesip Uzun
- Çalkantılı Bir Dünyada Yaşam Ve Realiteler.
- Seçimler bitti, hayat devam ediyor
- Söz ve karar halkın, Adil ve demokratik bir seçimle yaşasın demokrasi.
- siyaset ve ekonomisinde beklentiler üzerine.
- Üç fuar koca bir sektörü doyurabilirmi
- Küresel dünyada mobilya ve tedarik sektörü
- Sektöre yaz gelince!..
- Sektörde farkındalık yaratmak ve sanatın gücü,
- Güvenilir bir dünya her gün daha da zorlaşıyor.
- Ekonomide son tango
- Yüz yüze fuarlarla sektör moral buldu
- Son çeyrekte zaman neyi gösteriyor.
- Basılı yayıncılık ve sosyal mecrada güçlü bir sektör yayını.
- 2021 beklentilerimiz ve bazı gerçekler
- Mobilya sektörü pandemiye inat büyüyor
- Ahşap ve Mobilya endüstrisi Corona’ya meydan okuyor.
- Pandeminin getirdikleri ve götürdükleri,
- Küresel ekonomi nereye gidiyor
- Küresel pandemi ve sosyal sorumluluklarımız,
- 2020 Yılının Küresel Felaketi; COVID 19
- 2020 Hayallerimiz ve Gerçekler
- Reel Ekonomi Reel Politikaları Gerektirir.
- Kırılan ekonomiden çıkış, yeniden üretime yönelmekle mümkündür.
- Mobilyada %18 tüm imalat girdilerine uygulanmalıdır
- Küresel krizlerin mobilya sektörüne etkileri ve Türkiye
- Ekin Yayın Grubu, bir ay içinde dört ülkede önemli tanıtımlar gerçekleştirdi
- Evrilen ekonomiler ve dünyada yeni durum/ Temmuz 2018
- 2018’in ağır gündemi .
- Büyük ekonomiler ve global oyuncu olmak,
- Son yılların en karmaşık yılı ödülü 2017’nin
- Beklentilerimiz bize güç verir
- Ekonominin baskın etkisi ve yapısal sorunlar
- Ekonomik dinamizm için istikrar ve hoşgörü şart
- Mayıs’ın gelişi Nisan’dan belli olur,
- 2017 beklentileri ve küresel sorunların sektöre etkileri
- Darbeler bir ülkenin utancıdır. Bu utanç bir daha yaşanmasın!...
- BREXIT ve Mobilya Endüstrisi Üzerindeki İlk Etkileri
- Prolemn’den Kastamonu’ya..
- Mobilya Sektöründe Riskler Artıyor mu ?
- Kastamonu’dan Beverly Hills’e
- Mobilya Sektörü’nün İlk Çeyreğinde Önemli Fuarlar Vardı
- 2016 ve Beklentilerimiz
- 2016 Adalet Yılı Olsun
- Türkiye, Bölge ve Kaygılarımız
- Tatsız Bir Yılın Son Çeyreği
- 2015 Bereket ve Barış Yılı Olsun
- Ekonomi ve Siyasetin Dili
- Bir elinde cımbız, Bir elinde ayna, Umurunda mı dünya -Orhan Veli -
- HERŞEYE RAĞMEN SEKTÖR BÜYÜYOR
- Güzellik Kurtaracak Bizleri
- Kırılgan Ekonominin Güçlü İnsanları;
- 2013 Yılına Bakış ve Beklentiler
- Mobilya Sanayi ve Medya/Yayıncılık İlişkileri Bağlamında Sektörel Yayıncılığın Sektörün Gelişmesine Etkileri
- İzafiyet ve yaşadığımız toplumsal zafiyet !...
- Dereden geçerken at değiştirilmez *
- Huzur ve Barış Herkesin Özlemidir
- Her şey daha da güzel olacak
- 2012’nin Hüznü ve Beklentilerimiz...
- Yaşama dair notlar ve yiten bir hayatın bıraktığı izler
- Türkiye Ekonomisi Nereye Gidiyor
- Bölgesel Sorunlar İmalat Sanayine Yansıyor
- Sektör Markalaşarak Büyüyecek
- 2011 giderken geride kalanlar ve yarınlarımız!..
- Küresel Kriz, Türkiye ve 2012
- Mobilya sektörü yatırımlarıyla büyüyor
- Fuarlarla birlikte sektöre yansıyan canlanma
- Sektörümüzde önemli uluslararası etkinliklere imza atıyoruz
- Değişimi Doğru Yakalamak !...
- İşinizi sevdikçe başarılı olursunuz
- Türkiye’nin Ekonomik, Sosyal Yapısı ve Dünya Pazarlarındaki Konjonktürel Konumuna Genel bir Bakış
- ÜRETİM ve TASARIMLARIYLA TÜRK MOBİLYASI
- 2015 Seçimleri ve Beklentiler